Bölüm 2

Stefanie, Celine ile birlikte lüks ve büyük arabaya bindi. İkizler ise anne ve babalarıyla birlikte alışverişe devam etme bahanesiyle orada kaldılar. Araç hareket etti ve ikizler sessizce onu gözleriyle takip etti.

Arabayı gözden kaybettiklerinde, ikisi de birbirlerine bakıp sessizliği paylaştılar. William sessizliği alaycı bir şekilde bozarak, “Komik değil mi? Şefkatli annem, küçük bir hizmetçiyi işe alacak!” dedi.

Alex şaşkın bir şekilde başını salladı ve gözlerini hızla akan trafiğe çevirdi.

William neşeyle gülümseyerek hızla koşmaya başladı ve bağırdı: “Alex! Seni geçeceğim, iddiaya var mısın?”

ad

Alex ona hızlıca baktı, yüzünde bir gülümseme belirdi ve William’ın peşinden koşarken cevap verdi: “Pişman olacaksın! Kaybedersen ağlama sakın, William!”

Babaları hafif bir tebessümle onları izledi ve bu güzel atmosferi bozmadan eğlenmelerine izin verdi.

Bu sırada... Celine ve Stefanie devasa bir eve ulaşmışlardı. Daha doğrusu, devasa bir malikaneye! Kapıdaki bekçi, üzeri büyük ve parlak kırmızı güllerle kaplı, uzun ve dikenli demir kapıyı açtı.

Araç, düzenli ve harika bir şekilde tasarlanmış çiçek bahçesine girdi. Bahçenin ortasında, üzeri gül yapraklarıyla kaplanmış büyük bir çeşme vardı, bu da manzaraya ayrı bir güzellik katıyordu.

Celine, kapıyı açmak için gelen hizmetçiye sahte bir gülümsemeyle bakarak, “Hoş geldin, hanımefendi.” dedi.

Hizmetçi, Celine’in bakışlarını hemen fark edip ona baktı. Celine, Stefanie’ye doğru şefkatle elini uzatarak, “Hadi bakalım.” dedi.

Stefanie, Celine’in yumuşak elini tuttu ve arabadan inip malikanenin girişine doğru yürüdü.

Hizmetçi, büyük altın kapıyı açtı ve Stefanie şaşkınlık ve hayranlıkla malikaneye baktı.

Girişteki siyah ile harmanlanmış altın renkli görkemli duvarlar, ortada uzun ve tertemiz bir merdiven, etrafta asılı sanat eserleri, zemindeki yansımasını görebildiği parlak taşlar, sayısız odalar ve her köşede dolaşan hizmetçiler...

Her şey gerçekten hayranlık uyandırıcıydı. Stefanie de varlıklı bir ailenin üyesiydi, ama Michael ailesi daha büyük bir servete ve çok daha geniş bir ticaret ağına sahipti.

Stefanie, bu hayranlıktan Celine’in sakin sesiyle çıktı: “Seni Avustralya’da bir akrabamın yanına göndereceğim. Orada, 16 yaşına gelene kadar seninle ilgilenecekler. O zaman buraya geri dönüp burada çalışabilirsin.”

Stefanie hızla ona baktı: “Neden şimdi çalışamıyorum ki?”

Celine ona bakmadan cevap verdi: “Bu açık değil mi? Hâlâ çok küçüksün! Şu anda tek yapman gereken büyümek... Ve o zamana kadar düzgün bir şekilde büyüdüğünden emin olmalısın.”

Stefanie başını anlayışla eğdi ve gözlerini yere dikti.

Celine hizmetçiye dönüp, “Stefanie için sıcak bir banyo ve rahat bir yatak hazırla. Şüphesiz ki yorgun olmalı.” diye emretti.


Hizmetçi elini uzatıp, “Baş üstüne, hanımım. Hadi küçük hanım, benimle gel.” dedi.

Stefanie onun elini tutup yürümeye başladı. İçinden alaycı bir şekilde güldü... “Küçük hanım mı? Benim bir zamanlar birçok hizmetçinin emrinde olduğu o dönem çoktan geride kaldı! Şimdi ben bir hizmetçiyim... Hizmetçi Stefanie.”

admob



Okuma Ayarları


Arka Plan Rengi