Fildişi Krallığının Hikayesi

Büyük Bleşya Krallığı'nda, bir zamanlar güzel bir prens olan Prens Marco yaşamaktaydı. 
Ancak duygularıyla mantıklı düşünme arasındaki dengeyi kurmakta zorlanıyordu.

Prens Marco yirmi bir yaşına geldiğinde,
kral ona komşu krallığı ziyaret etmeye karar verdiğini ve 
kimliğini herkesten gizlemesi gerektiğini söyledi.
Amacı, o krallık hakkında bilgi toplamaktı.

Prens ve refakatçisi yola çıktılar ve ormanlardan, nehirlerden ve şehirlerden geçerek büyük bir ormana ulaştılar,
bu orman komşu krallığın sınırını belirliyordu.
Prens dinlenmek ve gölden su içmek için oturduğunda, 
suya yansıyan ışık yüzünü yansıttı. Harika bir yüz görüntüsü gördü ve büyülenmiş gibi hissetti.

Aynı anda, refakatçısı Sam yemeği hazırladı ve prensin nerede olduğunu merak etti. 
Sam prensin çığlık attığını duyunca hemen sesin geldiği yöne koştu.

Arkadaşını baygın halde bulan Sam endişelendi, prens gözlerini açtığında durdu ve olanları açıkladı.

Sam her şeyi anladı ve prensesin kurtarılması için efsaneye göre seçilmiş kişi olduğunu prense anlattı.
Sam, olanları prense anlattı ve efsanenin nasıl bir prensin kötü büyücüden prensesi kurtaracağını söyledi.

Böylece Sam'ın planına göre, prens ve Sam Efori Krallığı'ndaki bir eve gittiler.
Orada çok hırslı bir kadın olan Rachel adında bir kadın yaşıyordu.
Sam yıllar önce krallığı ziyaret eden bir arkadaşından onun hakkında duymuştu.

Sam kapıyı çaldı ve yaşlı kadın dışarı çıktı, onlara para karşılığında barınak vermesini istedi ve hemen kabul etti.
Sam cebinden bir elmas kolye çıkardı ve ona verdi,
prensesi prensten bahsetmesini ve onun prens olduğunu ve evlenmek istediğini söylemesini istedi.
Prens Marco'nun yüz ifadesi değişti ve yaşlı kadın güldü.
Ertesi gün prensesi ziyarete davet edildi ve Sam onunla prens olarak değil de 
sadece bir refakatçi olarak gitti. Prenses Sam'a ilgi gösterdi ve onu ebeveynlerine tanıttı. 
Akşam yemeği sırasında Sam, krallığın neden hayvan olmadığını sordu.
Ve sonra Sam şapırttı ve prens yanında bir kutu getirdi ve açtı, sevimli bir kedi kutudan çıktı,
prenses çığlık attı ve masadan kaçtı ama kedi onu takip etmeye devam etti ve onun ayaklarını yaladı.

Tam o sırada cadının gerçek formu ortaya çıktı ve prensesin elbisesi düştü,
herkes şok oldu ve Sam askerlere cadıyı yakalamalarını emretti.
Muhafızlar cadıyı yakaladılar ve onu uzaklaştırdılar,
krallık ve kral kızı için endişelendiler ve prensin gerçek kimliğini ve prensesin kurtarıcısı olduğunu Sam'den 
duyduklarında şok oldular. Sam, prensin prensesi kurtarmak için yaptıklarını ve umut olduğunu anlattı. 
Hemen bir su kabı getirildi ve Sam prense, 
prensesi suya yansıtmasını ve yüksek sesle bağıracağını söyledi, eğer dayanabilirse, 
prensesin büyüyü kıracağını belirtti.

Prens eğildi ve yansımasını gördü ve hemen elini suya koydu ve bağırışlar hemen başladı, 
ancak gözlerini kapattı ve ona sarıldı ve bir süre sonra bağırışlar durdu ve prenses kaptan çıktı,
Sonra kral ve kraliçe ona sarıldı ve ne yaptıklarını duydu ve Sam'ın onları kurtarmak için yaptıklarını 
öğrendiklerinde şaşırdılar ve onun sayesinde umutlarının olduğunu öğrendiler.
Ve iki krallık arasındaki sınırlar açıldı ve mutluluk içinde yaşadılar.