Balıklı Göl

Balıklı göl ormanında güzel bir gün başlamış. Güneş tepelerin ardından yükselmiş. Horoz tüm orman halkını uyandırmış. Hayvanlar ellerini yüzlerini yıkamışlar. Yavrular ise kahvaltılarını yapıp, okula gitmeye hazırlanmışlar.

Ormanda okula gitmek istemeyen bir tek yavru ayı varmış.

– Okumayı öğrensem ne olur, öğrenmesem ne olur, diyormuş. Okula giden arkadaşlarının ardından bakıp gülüyormuş.

Günlerden bir gün ayıcık öğlene kadar uyumuş. Sonra da ormanda gezintiye çıkmış. Balıklı gölün kenarına gitmiş. Balıklar suda kıvrıla kıvrıla yüzüyorlarmış. Önce onları izlemiş. Sonra da kelebekleri kovalamış.

Sineklerle oynamış. Bulutları seyretmiş. Çok yorulmuş. Oturup dinlenmek istemiş. İlerde bir bank varmış.

Üzerinde de bir yazı yazıyormuş.

Okumayı bilmediği için ne yazdığını anlamamış. Bankın üzerinde “Boyalı oturmayın!” yazıyormuş.

Küçük ayı okuyamadığı için oturmuş. Tabi ki üstü başı boya olmuş. O zaman kağıtta ne yazdığını anlamış. Ama iş işten geçmiş.

Bir sonraki gün, posta kutusunda bir kağıt bulmuş. Tabi onu da okuyamamış.

Biraz sonra bir tavşanın elinde havucuyla hoplaya zıplaya geldiğini görmüş. Sonra sincaplar belirmiş.

Kediler, kuşlar, tilkiler ellerinde piknik sepetleriyle Balıklı göle gidiyorlarmış.

– Ben pikniğe gitmeyi çok severim. Neden kimse beni davet etmedi ki, demiş. 
 

Ağlamaya başlamış. Onu duyan diğer hayvanlar yanına gelmişler. Neden ağladığını sormuşlar.

– Neden kimse beni pikniğe çağırmadı? Benim piknik yapmayı çok sevdiğimi biliyorsunuz.

Arkasından da hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam etmiş. Kedi:

– Miyaaav, ayı kardeş. Nasıl olur biz seni davet ettik, demiş.

– Hayır, beni unuttunuz işte, demiş ayıcık.

– Ama nasıl olur? Davetiyeyi posta kutuna dün ben bıraktım, demiş kedi.

Ayıcık gözyaşlarını silmiş. Doğrusu çok utanmış, Evet, davetiyeyi görmüş ama okuma yazma bilmediği için okuyamamış.

O sırada ayının annesi elinde piknik sepetiyle yaklaşmış.

– Görüyorsun sevgili yavrum. Okuma yazma bilmek ne kadar önemli. Hayatın kolaylaşıyor, renkleniyor, güzelleşiyor, demiş…

Küçük ayıcık o günden sonra hemen okula yazdırılmış. Diğer arkadaşlarıyla birlikte okuma yazmayı öğrenmiş. İlk başlarda sabah erken kalkmakta zorlanmış ama zamanla ona da alışmış. Annesi ona güzel kitaplar almış. Ayıcık da Balıklı gölün kenarında keyifle okumuş.




Okuma Ayarları


Arka Plan Rengi