Artık dünya, çocukluğumda gördüğüm gibi kırmızı güller yağdırmıyordu. Gökyüzünün renkli çiçeklerle süslendiğini, kalplerin pırıl pırıl olduğunu ve insanların sonsuz bir mutluluk içinde yaşadıklarını hayal ederdim. Ancak zaman geçtikçe, çocukluk hayalimden kalbime bir bıçak darbesiyle uyandım; bu darbe, hayatın hayal ettiğim gibi olmadığını anlamamı sağladı. Yırtık kalbimi bir araya getiremiyordum, ama acılarına ve yaralarına rağmen başkalarına sevgi ve şefkat vermeye devam etti. Yine de, yalnızlık hissi içindeydi, sanki bu zamanda bir yabancıydı.
Bir hafta boyunca, o bana bakışlarıyla eşlik etti ve ne istediğini anlayamadım. Bir gün, arkadaşım "Nur" adımı seslendi. O zaman genç adam döndü ve "Sonunda adını öğrendim" dedi, sonra yürüdü. Bu genç adam, okulda yalnızca yakışıklı olduğu için değil, bir yaş büyük olduğu için de kızların dikkatini çekiyordu. Neden herkesin arasında beni seçtiğini hep merak ederdim? Farklı olduğum için mi? Yoksa onlardan yabancı olduğum için mi?
Kızlar bana "gizemli" lakabını takmışlardı ve bu lakap her yerde peşimi bırakmıyordu. Ama ben güçlüydüm, hayatta yaşanan darbelere dayanacak kadar güçlüydüm. Yine de, insanların bahsettiği güzel hayatın anlamını asla anlayamadım. Sürekli eleştirilerin hedefi oldum ama buna aldırış etmedim çünkü kendime güveniyordum.
Herkesi Kandıran Gizem
Sürekli kendime soruyordum: Neden ben? Tüm kızlar arasında neden üzerimde bu kadar yoğunlaşmış bir ışık var? Özel olduğum için mi? Yoksa diğerlerinden farklı olduğum için mi? Cevap benim için açıktı: Çünkü ben garip biriydim, çok garip. O hayran bakışları daha fazla dayanılmaz hale geldi ve kalbim daha fazla acıyı kaldıramaz oldu. Beni özel gördüklerini söylüyorlar, ama söylediklerinin sadece bir iki yüzlülük olduğunu biliyorum. Kalbimin derinliklerinden biliyorum ki ben garip biriyim.
Beklenmedik Bir Karşılaşma
Genç adam benimle konuşmaya başladı. Ona hiç önem vermemiştim; erkeklerle konuşmak doğama aykırıydı. O konuşurken ben sessiz kalıyor, boşluğa bakıyordum. Belki de bu, onu bana çekmişti. Her sabah okulun kapısında beni bekleyip "Günaydın" diyordu, ben de onu sürekli görmezden gelmeye devam ediyordum. Zamanla, davranışları diğer kızların dikkatini çekmeye başladı ve bakışları her yerde peşimi bırakmadı.
Artık herkesin gözetimindeydim ve bu durum beni rahatsız etmeye başladı. Genç adamın cesareti arttıkça, işler kötüleşti. Duygularını herkesin önünde ifade etmeye başladı ve burada sorunlar başımın üzerine yığılmaya başladı.
Gölgede Yazı Yazmak
Bazen, sadece başkalarının duygularını yazan bir kalem gibi hissediyorum; kendim hakkında yazmaktan çok. Durmaksızın yazan bir kalem, mürekkebi bitene kadar yazar ve sessizce ölür, hiç kimse bu kalemin bir iz bırakıp bırakmadığını sorgulamaz. Beni hatırlayacak mı biri? Belki birkaç dakika için ağlarlar, ama sonunda herkesin hayatlarında geçen küçük şeyleri unuttuğu gibi onu da unutur.
Dışlanmış Olmak
Genç adamın benim için olan iddia edilen aşkı yayıldıktan sonra, sınıf arkadaşlarım tarafından dışlandım. Her şeyde beni eleştiriyorlardı ama her zaman yanımda duran sadık arkadaşım olduğu için Tanrı'ya şükrettim. Zamanla, tüm okul genç adamın hikayesini öğrendi ve işler daha da kötüleşti. Her gün okula gitmekten korkuyordum, çünkü kızlar sürekli tehdit ediyorlardı. Elimde olmayan bir şey için neden ceza aldığımı bilmiyordum.
Haberler okul yönetimine kadar ulaştı ve genç adam üç gün süreyle okuldan uzaklaştırıldı. Ama ben, bunun her zaman sebebi olmadığım halde peşimi bırakmayan dedikodulardan ve tehditlerden kurtulamadım.
Bilinmeyen Tehditler
Birinci dönem sınavları yaklaşırken, tüm bu baskılar yüzünden kalacağım konusunda korkuyordum. Bir gün, çantamı almak için sınıfa girdiğimde, masamda bırakılmış bir mesaj buldum. Öncelikle merak ettim, bana kim mesaj gönderdi ki? Açtım ve içeriğini okuduktan sonra öfkem alevlendi:
"Selamünaleyküm,
Sonrasında...
İyiliksever bir kişi olarak, davranışlarının tartışmalara yol açtığını, genç adamla olan ilişkindin herkesin dilinde olduğunu söylemek istiyorum. Ondan uzak dur, yoksa hayatını mahvederim. O genç adam sadece benim. Senin gibi bir kıza neden ilgi duyduğunu bilmiyorum."
Mesajın sahibini tanımadım, sınıf arkadaşlarıma garip bir kızın sınıfa girip girmediğini sordum, ama inkâr ettiler. Onların bu suçta paydaş olduklarını biliyordum. Mesajı parçalayıp çöp kutusuna attım ama onlar çöp kutusunu aldılar ve mesajın parçalarını bir araya getirip ne yazıldığını görmeye çalıştılar.
Artan Nefret
Sürekli tehditler yüzünden okulu nefret etmeye başladım. Her gün yeni bir tehdit getiriyordu ve bu baskılara artık dayanacak gücüm kalmamıştı.