Bölüm 4: Zulmün Altında

Aklımdan geçen her şeyi yazmak acı verici: sevinçler, üzüntüler, acılar, duygular, aşk ve ihanet hikayeleri, pişmanlık ve zulüm, ama hiç kimse sizin hakkında yazmıyor ya da varlığınızı bir kelime, harf veya noktayla bile hatırlamıyorsa. Yüksek sesle gülmek acı verici, sesi yedinci göğe ulaşırken kalbiniz sessizce ağlıyorsa, derinlerden gelen boğulmuş bir çığlık gibidir.


Günler geçti ve ben sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyordum. Hiç kimsenin beni üzgün görmesini istemedim, bu yüzden mutluluk maskesi takındım. Üzüntümün yüzüme yansımasını istemedim, kimsenin beni zayıf görmesini istemedim. Onurum korumak için kalbimde her şeyi saklıyordum. Okuldaki kızların tehditleri nedeniyle parçalanmış bir halde göründüğüm için kimsenin beni kırılmış olarak görmesini istemedim.


Amca ile Beklenmedik Karşılaşma

Bir gün, arkadaşım ile sohbet ederken ve gülümserken, müdür yardımcısı aniden beni çağırdı. Ne istediğinden emin değildim.

Müdür Yardımcısı: "Yara, gel."

Yara: "Evet, öğretmenim?"

Müdür Yardımcısı: "Amcan seninle konuşmak istiyor."

Bu sözleri duyduğum an kalbim titredi ve "Amcam benden ne istiyor?" diye sordum.

Müdür Yardımcısı: "Gel benimle, her şeyi öğreneceksin."

Onunla gittim ve odaya girdiğimde amcamı oturmuş gördüm. Amcam müdür yardımcısına, "Kapıyı kapat, kimsenin içeri girmesini istemiyorum." dedi.

Müdür yardımcısı dışarı çıktı ve kapıyı kapattı. O an, ciddi bir şeyin olduğunu hissettim. Aklımda düşünceler çarpışıyordu. Amcama, "Neden evde benimle konuşmadın? Neden buraya geldin?" diye sordum.

Bana soğuk bir bakışla baktı ve "Kimsenin konuşmamızı duymasını istemiyorum, bu yüzden yalnız başına seninle konuşmaya geldim." dedi.


Zulüm ve Suçlama

Amcama tekrar sordum: "Ne oldu?"

Sinirli bir tonla yanıtladı: "Sen bana söyle, neden bunu yaptın?"

Şok oldum: "Ne demek istiyorsun? Anlamıyorum."

"Bana o genç adamla ne işin olduğunu söyle. Neden bunu yaptın? Akıllı ve bilinçli bir kız olduğuna inanmıştım, ama beni hayal kırıklığına uğrattın." dedi.

Düşüncelerim dondu ve duyduğuma inanamadım. Bu bir şoktu. Kendimi topladım ve "Amca, ben hiçbir şey yapmadım, bana inan." dedim.

Amcam: "İnkar etme, her şeyi biliyorum." dedi.

Yara: "İnsanların söylediklerine neden inanıyorsun? Neden bana güvenmiyorsun?"

Amcam: "Sana güveniyordum, ama şimdi güvenmiyorum."

Kendimi savunmaya çalıştım: "Okuldaki kızlar benden nefret ediyor, bu yüzden benim yapmadığım şeyleri uydurdular."

Ama amcam geri adım atmadı ve "Davranışlarını bahane etme, güvenilir kaynaklarım var. Masum görünümlerin ardında bu kadar saygısız bir kız olduğunu beklemiyordum." dedi.

Daha fazla dinleyemedim. Tamamen yıkıldım ve ağlamaya başladım. Nasıl olur da hakkında söylenenlere inanıp, bana yapmadığım şeyleri suçlayabilir? Neden insanlar kendini savunamayanları daima zulmediyor?

Amcam odadan çıkarken müdür yardımcısına, "Yara'nın çantasını getirmesi için arkadaşını çağır." dedi.


Sessizliğin Sonu

Gözyaşlarım durmaksızın dökülüyordu ve duygularımı kontrol edemiyordum. Arkadaşım "Nur" geldi ve çantamı getirdi. Beni bu durumda görünce şok oldu ve amcama, "Ne oldu? Neden Yara ağlıyor? Ailede bir sorun mu var?" diye sordu.

Amcam soğukkanlılıkla cevapladı: "Bu onunla ilgili özel bir durum."


Çantamı alıp okuldan çıktım. Gözyaşlarımı sildim ve şokun verdiği güçsüzlüğü toparlamaya çalıştım. Eve geldiğimizde amcam babama selam vererek, "Yara'yı dövmenin bir anlamı yok, o tekrar hata yapmayacak ve yanlışlarını düzeltecek." dedi.

Bu sözler kalbimde bir başka bıçak gibi kesildi. Amcamın bana bu kadar güvenmemesi nasıl mümkün? Neden benim kötü bir şey yaptığımı düşünebilir? Bu olay üzerinden yıllar geçse de, onun sözleri hâlâ kulaklarımda yankılanıyor. O günden sonra ona olan bakışım değişti.



Okuma Ayarları


Arka Plan Rengi