Bölüm 7: Donmuş Bahçe

Cam Şeker Sarayı'ndan dördüncü sihirli parçayı aldıktan sonra, Amir, Hala ve Jelo, son maceralarına doğru kararlılıkla ilerliyorlardı. Ancak her geri aldıkları parçayla birlikte zorlukların daha da arttığını fark ettiler. Bir sonraki durakları, donmuş şekerlerle kaplı gizemli bir yer olan Donmuş Bahçe’ydi. Jelo dikkatle, “Burası Donmuş Bahçe. Beşinci sihirli parçayı burada bulacaksınız, ama bu parça en zorlu engellerden biri tarafından korunuyor,” dedi.


Hala etrafına bakarak, “Buradaki her şey buzla kaplı. Şekerler nasıl donmuş olabilir ki?” diye sordu.

Jelo, “Bu, Barak’ın bir eseri. Bu bahçeyi, canlı ve tatlı bir yerken, soğuk ve donmuş bir yere dönüştürdü. Buradaki her bitki hayat doluydu, ama şimdi hepsi buz içinde,” diye cevap verdi.

Bahçenin girişine ilerlediklerinde, zemin ince bir buz tabakasıyla kaplıydı. Büyük ağaçlar, donmuş şeker çubuklarından yapılmıştı ve yaprakları jelatin kristalleri gibi güneş ışığını yansıtıyordu. Her şey muhteşem görünüyordu, ama bu güzellik, büyük bir tehlikeyi gizliyordu.

Amir yere bakarak, “Dikkatli olmalıyız. Bu buz çok kaygan görünüyor, eğer dikkat etmezsek tuzağa düşebiliriz,” dedi.

İlerlerken, donmuş bitkilerin garip sesler çıkardığını fark ettiler. Birdenbire, büyük bir bitki onlara doğru hareket etmeye başladı. Bu, devasa buz çiçekleriydi; yavaşça ama güçlü hareket eden bu bitkiler, yaklaşan her şeyi donduruyorlardı.

Hala korkuyla, “Bakın! Bize doğru geliyor!” diye bağırdı.

Jelo, “Bu çiçekler dokundukları her şeyi dondurur. Hızlı hareket etmeliyiz, yoksa tehlikede oluruz!” dedi.

Üçü, dev buz çiçeklerinden kaçınmaya çalışarak bahçede koşmaya başladı. Ancak kaygan zemin, hareket etmeyi çok zorlaştırıyordu. Amir bir kez sendeleyip düşmek üzereydi, ama Hala son anda onu yakaladı.

Amir nefes nefese, “Burası tuzaklarla dolu! Sihirli parçaya nasıl ulaşacağız?” diye sordu.

Jelo düşünerek, “Sihirli parça, bahçenin kalbinde saklı, ama kalın bir buz tabakasıyla korunuyor. Bu buzu eritmek için özel bir şeye ihtiyacımız olacak,” dedi.

Hala birden, Hükümdar Karima’nın onlara verdiği sihirli şekerleri hatırladı. “Sihirli şekerler? Daha önce bize yardımcı oldular, belki burada da işe yararlar,” dedi.

Amir başını sallayarak, “Harika bir fikir! Hemen deneyelim,” dedi.

Amir, sihirli şekerlerden birini çıkardı ve dev buz çiçeklerinin yakınına koydu. Şeker, buza dokunur dokunmaz, buz yavaşça erimeye başladı ve çiçekler hareketsiz kaldı, sanki donmaktan kurtulmuşlardı.

Jelo sevinçle, “Başardık! Sihirli şekerler, buzu eritiyor. Şimdi bahçenin kalbine ulaşabiliriz,” dedi.

Üçü dikkatle ilerleyerek, bahçenin merkezine ulaştılar. Orada, beşinci sihirli parça, büyük bir buz kütlesinin içinde hapsedilmişti. Parça, parlak gümüş rengiyle ışıldıyordu, ama önce onu serbest bırakmaları gerekiyordu.

Amir, “Bu buzu bir an önce eritmemiz gerekiyor,” dedi.

Jelo, sihirli şekerlerden daha fazlasını çıkardı ve buz kütlesinin etrafına yerleştirdi. Zamanla buz erimeye ve çatlamaya başladı. Sonunda, sihirli parça tamamen açığa çıktı. Amir parçayı eline aldığında, vücudunda sıcak bir enerji hissetti. Parça, etrafındaki her şeye hayat getiriyor gibiydi.

Ancak kutlama yapmadan önce, yer sarsılmaya başladı. Uzaklardan Barak’ın öfkeli sesi yükseldi: “Çok yaklaştınız, ama başarılı olmanıza izin vermeyeceğim. Bu bahçe mezarınız olacak!”


Jelo endişeyle, “Buradan hemen çıkmalıyız. Barak bahçeyi üzerimize kapatmaya çalışıyor!” dedi.

Dev buz çiçekleri tekrar hareketlenmeye başladı, ama bu kez daha hızlıydılar. Buz zemini daha da kaygan hale geldi ve çatlamaya başladı. Hayatta kalmak için hızla hareket etmeleri gerekiyordu.


Bahçeden olabildiğince hızlı koştular, çatlaklardan ve onları kovalayan buz çiçeklerinden kaçarak. Son anda kapıdan dışarı atladılar ve donmuş bahçeden kurtuldular.

Nefeslerini toparladıklarında, Amir beşinci sihirli parçaya bakarak, “Yine başardık. Artık beş sihirli parça elimizde,” dedi.

Hala gülümseyerek, “Her seferinde işler daha da tehlikeli oluyor, ama biz her zaman kazanıyoruz. Artık sadece son parça kaldı,” dedi.

Jelo gülümseyerek, “Sonuca çok yaklaştık, ama Barak kolay pes etmeyecek. Son zorluk, en zor olanı olacak,” dedi.

Son maceraya yaklaşırken, Barak'la yüzleşmeye ve Şeker Diyarı'nı kurtarmaya hazır olduklarını biliyorlardı.



Okuma Ayarları


Arka Plan Rengi