Orhan Veli Kanık ile Nahit Hanım

Orhan Veli’nin “Gelelim sonuncuya/ Ona bağlandığım kadar/ Hiç birine bağlanmadım/ Sade kadın değil, insan/ Ne kibarlık budalası/ Ne malda mülkte gözü var/ Hür olsak der/ Eşit olsak der/ İnsanları sevmesini bilir/ Yaşamayı sevdiği kadar” mısralarıyla anlattığı kadın, kısa ömrünün büyük aşkı, Türkçe öğretmeni Nahit Gelenbevi’dir. Orhan Veli’nin 1947’de yazdığı bir mektuptan anlaşıldığı üzere Nahit Hanım ile aşkları 1937’de başlamıştır. 

1939’da Ankara’da geçirdiği trafik kazasından sonra yirmi gün komada kalan Orhan Veli’yle hastanede yatarken Nahit Hanım’ın ilgilendiği belirtilir. Orhan Veli “Senden başka hiç bir şeyim yok” dediği Nahit’e bazen mektup yazmaya kâğıt bulamaz, onu bulsa postaya verecek parası olmaz. Hâl böyleyken Orhan Veli, Ankara’da yaşayan Nahit’in yanına gidecek parayı hiç bulamaz.


Bu durumda görüşmeleri Nahit’in İstanbul’a gelmesine bağlıdır ancak. Nahit çeşitli sebepler ileri sürerek bir türlü İstanbul’a gelmez. Orhan Veli her mektubunda, vuslata ermeyen bu bekleyişi ilmek ilmek dokur:


“Belki bir gün geleceksin ama o kadar geç gelmiş olacaksın ki seni gördüm mü, görmedim mi doğru dürüst anlayamadan kalkıp geri gideceksin (…) Hayatımızın hiç düşünmeden feda edebileceğimiz seneleri o kadar çok mu? Ömrümüzü hep böyle birbirimizden uzak mı geçireceğiz?” Bu aşkta daha çok seven tarafın Orhan Veli olduğu yine bir mektupla anlaşılır:
“Bana inanma, beni sevme, beni anlama, hepsine razıyım; yeter ki ben seni seveyim. İste seviyorum da.”


Orhan Veli’nin ani ölümünün ardından Nahit Hanım, aşkları konusunda sessizliğini korur. Ömrünün son yıllarında Nahit Hanım’ın bir zamanlar edebiyat meclisi olan evine gidenler, evin girişinde Orhan Veli büstünün misafirleri karşıladığını anlatırlar.



Okuma Ayarları


Arka Plan Rengi