Bir ejderha bir ayıyı yakalamış parçalamaya çalışıyordu. Yiğit bir adam yolda giderken ayının bağırmalarını duydu. Hemen koştu, her ne kadarda ejderha güçlü olsa da, bu adamın hem gücü, hem de hilesi vardı.
Ayı ejderhadan kurtulunca ashabı kehf’in köpeği gibi, bu adamın peşine takıldı. Adam hasta olup yere baş koyunca da ayı onu bırakmadı, başında beklemeye başladı.
Oradan geçen birisi ey kardeş dedi, bu ayıyla ne işin var. Adam ejderha olayını anlattı. Bunun üzerine o şahıs, ayıya güvenme, aman dostluğu düşmanlıktan beterdir dedi.
Sen bunu hasedinden söylüyorsun, ayıya bakma bana olan sevgisine bak. Ahmakların sevgisi aldatıcı bir sevgidir, benim bu hadisem onun sevgisinden iyidir.
Gel benimle bir olda o ayıyı uzaklaştır gitsin. Git başımdan hasetçi herif, kendi işine bak, ben bir ayıdan daha aşağı değilim ya.
Başına bir şey gelecek diye yüreğim titriyor, sakın böyle bir ayıyla ormana gitme. Buy sözler adamın kulağına girmedi, git başımdan dedi.
Ben senin düşmanın değilim, peşimden gelirsen kendine iyilik etmiş olursun. Uykum geldi beni bırak işine git. Benim gibi bir dosta uy da, himayemde uyu dedi adam.
Bu galiba bir katil diye düşündü. Uyuyunca beni öldürecek ya da benden bir şey umuyor, bir dilenci diye düşündü.
Adamın yola gelmediğini gören düşen nasihatçı, kızarak içinden ”le havle” diyerek oradan ayrıldı.
Ben ona ciddiyetle nasihat ettim, oysa benden daha kötü şüphelendi diye düşündü ve adam uyuya kaldı.
Yüzüne sinek konuyor, ayı da onu kovalıyordu. Sinek kovulunca kalkıyor fakat inadına tekrar aynı yere konuyordu.
Bu böyle sürüp gitti. Ayı sineğe kızdı, gitti kenardan koca bir taş getirdi. Sineğin yine adamın yüzüne konmuş olduğunu görünce, o koca taşı sineğe fırlattı.
Taş uyuyan adamın yüzünü paramparça etti ama sevgisi ayının sevgisidir, kini sevgisi, sevgisi kinidir. Ahti gevşek, sözü büyük, vefası zayıftır.