Prenses ve Bezelye Masalı

Bir zamanlar güçlü bir krallık varmış. Krallığın yöneticisi Kraliçe hep istediğini elde edermiş. Tek oğlu olan veliaht Prensi çok sağlıklıymış, Prense her şeyin en iyisini sağlarmış. En iyi giysiler, gurme yemekler ve eğitimi için en iyi öğretmenler ve daha birçok şey. Prens bir delikanlı olup evlilik çağına geldiğinde, Kraliçe onu odasına çağırmış. Kraliçe: – Bir prens  bir prenses ile evlenmelidir ama onu kendi bulmalıdır, eşini seçerken bir kaç şeyi aklında tut sadece yüzü güzel bir kız arama.

Prenses dediğin sadece bir kral ve kraliçenin kızı değildir. Hassas, zeki ve her zaman asalet sahibi olmalıdır daha da önemlisi  bir Prenses’de ilk fark edeceğin şey gerçek bir prenses ise eğer mutlaka Melek gibi bir sesi vardır, bunu sakın unutma çok güzel bir sesi olmalı. Melek gibi anlıyorsun değil mi? Prens kraliçenin bu sözlerine hak verdi ve Kraliçe kendine bir eş bulması için Prensin bir yolculuğa çıkmasına izin verdi.

Prens hizmetkarları ile günlerce yolculuk yaptı ve en yakın krallığa ulaştı. Kralın yanına çıktı ve kendini tanıttı.

Prens yakışıklı ve kibar olduğu için kral prensten memnun kaldı kral onu henüz evlenmemiş kızının yanına götürdü prens güzel prensesi odasında görünce sevindi. Bir şiir çalışıyordu ve iyi giyimliydi.

Prens: – merhaba prenses. Prenses: –  merhaba. prens şoke oldu çünkü prensesin sesi çatallaşıyordu. Prens İyi misiniz? Acaba size su getirmemi ister misiniz? Prenses: – Hayır , hayır susamadım. Prens: –  tamam siz lütfen şiirinizi okumaya devam edin benim gitmem gerekiyor,çünkü geç oldu sizinle tanıştığıma çok sevindim. Prens bir süre hüsran yaşadı. Ama bir sonraki krallığa olan yolculuğunu sürdürdü krallığa ulaştı ve kendini krala tanıtı.
Kral ve kraliçe prensin cazibesine kapılmıştı hemen onu prensesle tanışması için davet ettiler. Prens prensesin odasına gitti yemek masasında oturmuş güzel prensesi gördü ve prenses yemek yiyordu prens onu selamladı ama prenses ona bakmadı bile aç gözlü bir şekilde yemek yemeye devam etti.

Prens: – Prenses siz biraz meşgulsünüz sizi en sevdiğiniz yemekte baş başa bırakayım.

Ve prens krallıktan ayrıldı günlerce bir çok yeri dolaştı ancak prens evleneceği  bir kız bulamadı. Hayal kırıklığı içinde krallığına döndü ailesi onu karşıladı onlara seyahatinde olanları anlatı, Kraliçe: – ah oğlum ah ne kadar üzücü ama o kızlardan birini seçmeden eve dönmene gerçekten çok sevindim!

Onlar dan biriyle evlensen eminim hayatın çekilmez olacaktı prens kraliçeye hak verdi ve odasına döndü o gece gök gürültülü  bir fırtına vardı . Prens odasının penceresinden izliyordu kaleye doğru gelen birini gördü ve kapı çalındı (dan..dan..)

Hizmetkar kapıyı açtı. Kapıda dikilen çok güzel bir kızdı kızın üstünde kalın bir palto vardı ve yağmur yüzünden sırılsıklam olmuştu prens kızın tatlı sesini duyunca aşağı indi, Yabancı kız: – Şoförüm yağmurda yolu kaybetti kale ışığınızı takip ederek geldim sizden rica etsem bu gece bizi kalenizde misafir edebilir misiniz?

Prens: – Elbette burada kalabilirsiniz izin verin paltonuzu alayım prens kızı kaleye davet etti.

Paltosunu alırken o anda bugüne kadar gördüğü en güzel kız olduğunu düşündü hizmetçilerden kıza iyi bakmalarını rica etti ve durumu haber vermeye kraliçenin yanına  gitti kraliçe onunla birlikte kızın yanına gitti görür görmez kızı beğenmediğine karar verdi.

Kraliçe: – Bak o bir prenses değil oğlum çamurlu ve kirli elbisesine bir bak hem yanında hizmetçileri bile yok. Ayrıca bir prenses böyle bir yağmurlu havada neden seyahat etsin ki Prens: – Ama anne onun kadar zarif yürüyen bir kız hiç görmemiştim, kraliçe prensin kıza aşık olduğunu anladı kızın bir prenses olmadığını kanıtlayarak ondan kurtulmak için bir plan geliştirdi onu sınava tabi tutacağım bu gece onu bir kraliyet yatağında yatıracağız on tane lüks yatağının altına bir bezelye tanesi koyacağım eğer o gerçekten bir prens ise bezelyeyi hissedecek kadar çok hassastır bunu göreceğiz. Buradan anlaşılacak prens annesine  güveniyordu.

Kraliçe hizmetkarlarına kızın yatağının altına bezelye koymalarını emretti prens odaya kadar kızı eşlik etti yatağa çıkabilmesi için bir merdiven koyulmuştu. Gece boyu kızın gözüne uyku girmedi kız sabah uyandı ve bir hizmetçiyi çağırdı. Yabancı kız: – “Ah çok uykusuzum, lütfen bunu prense söylemeyin ama bu çok kötü bir yatak sanki içinde bir tuğla vardı gece boyu gözüme uyku girmedi” kızın şikayetinden prens haberdar oldu hemen kıza koştu sen gerçek bir prensessin değil mi? Lütfen benimle evlen. Yabancı kız: – bir daha bu yatakta yatmak zorunda kalmayacaksam seninle evlenirim…



Okuma Ayarları


Arka Plan Rengi