Çünkü yeniden denizin yüzeyine çıkıp prensi görmeyi çok istiyormuş. Deniz Cadısı: -Şunu unutma, üçüncü gün sonunda aşık olmalı prens sana aksi halde yine eski haline dönersin ve prensi sonsuza denk unutacaksın hahahaaaahaaaa! Küçük Deniz Kızı deniz cadısının verdiği iksiri içmiş. Deniz Kızı denizin yüzeyine doğru yüzmeye başlamış ama yükseldikçe kuyruğu yok olmuş ve bir çift bacağa dönüşmüş. Yunus balığının yardımıyla Küçük Deniz Kızı kıyıya ulaşmayı başarmış.
Prens şatosundan gemi enkazına doğru bakarken kızıl saçlı bu güzel kızı hemen fark etmiş ve yanına koşmuş. Prens: -Sizinle acaba daha önce karşılaştık mı? Evet evet tanıştık. Küçük deniz kızı konuşamıyormuş ama elindeki flütü prense uzatmış.
Prens gemide çaldığı melodiyi çalmış tekrar. Küçük Deniz Kızı müziği tanıdığını belli etmek için başı ile onaylanmış.
Prens: – Güvertede flüt çalarken seni gördüm sesini duydum sonra beni boğulmaktan kurtardın hep seni aradım.
Prens kendisini kurtaran Küçük Deniz Kızı olduğuna eminmiş. Ama hatırladığı kız bir deniz kızıymış üstelik çok güzel bir sesi varmış. Küçük Deniz Kızı konuşmaya çalışmış ama sesi çıkmamış. Prens: -Bir deniz kızı olduğunu sanmıştım. Prens kendisini kurtaran kızın bu kız olmadığını düşünmüş ama yinede bu zavallı kıza yardım etmeye karar vermiş. Prens Deniz Kızını şatosuna götürmüş. Kralsa bir an önce evlilik hazırlıklarına başlamasını istemiş. Çünkü gemideki Prenses adaylarından birisiyle onu evlendirecekmiş .Gemide düğün töreni için hazırlıkları devam ederken Küçük Deniz Kızı uzaktan çaresizce prensi izliyormuş.
Sesi olmadan prensi ikna etmesi imkansızmış. Deniz cadısının sözlerini hatırlamış “Şunu unutma üç gün sonunda aşık olmalı prens sana aksi halde yine eski haline dönüp bir deniz kızı olacaksın ve prensi sonsuza denk unutacaksın” Tam iki gün çabucak geçi vermiş üçüncü gün gelip çatmış işte bu son günde kral ve kraliçe prensini komşu krallığın prensesi ile evlendirecekmiş.
Zavallı kız prense aradığı Deniz Kızının kendisi olduğunu anlatamamış. Prens gördüğü Deniz Kızının bir rüya olduğuna inanmaya başlamış artık. Küçük Deniz Kızı için tek umut içinde taşıdığı sevgi imiş. bu sırada beklemediği bir şey olmuş. Önce deniz kızının ablaları çıkmış deniz yüzeyine sonrada büyük annesi Deniz Kızına yardım etmeye gelmişler. Büyük Anne: -Sevgili torunum deniz cadısının büyüsünü bozmaya geldik. Küçük Deniz Kızı çok sevinmiş ama ona nasıl yardım edeceklerini anlamamış.
Ve son olarak denizler kralı çıkmış denizden ve kızının böyle üzgün olmasına dayanamamış ve hiç bir kuralın gerçek sevginin önüne geçemeyeceğini de anlamış. Kral: -Sevgili kızım senin için en doğrusu neyse öyle olsun hadi şimdi git. Denizler Kralı asasını büyük annenin elinde duran deniz kabuğuna doğrultmuş deniz kabuğunun içinde saklı olan Deniz Kızının sesi dışarı çıkmış.
Deniz Kızı: -Teşekkür ederim büyük anne, teşekkür ederim babacığım sizleri çok seviyorum. Balina Homo’nun yardımıyla hızla prensin gemisine doğru yüzmüşler. Prens ve Prenses evlilik kürsüsüne doğru adım adım yaklaşırken prens birden durmuş uzaklardan Deniz Kızının o muhteşem sesini duymuş. Balinanın üstünde kendisine doğru gelince hiç düşünmeden denize atlayı vermiş.
Prens: -Sen olduğunu biliyordum. Küçük Deniz Kızı ailesinin ve dostlarının yardımıyla sesine ve prensine kavuşmuş fakat o artık bir Deniz Kızı değilmiş. Bir insan olarak yaşamaya devam edecekmiş. Prens ve Küçük Deniz Kızı sonsuza kadar mutlu yaşamışlar. Karada ve denizlerde, sevgi, dostluk ve barış içinde.