Külkedisi Gerçek Hikayesi


Bundan yıllar önce zengin bir tüccar, tatlı ve iyi kalpli kızı ile birlikte yaşıyordu. İlk karısının ölümünden sonra iki kızı olan kibirli bir kadınla evlendi.

Düğünden bir süre sonra tüccar ölünce üvey anne üvey kızını evin hizmetçisi yaptı. Evin tüm işlerini yapmaktan çok yorulan kızcağız geceleri şöminenin yanı başında küllerin arasında uyuyordu.

Bu yüzden ona Külkedisi adını takmışlardı.  Yıllar sonra Kral oğlunun evleneceği kızı seçmesi için bir balo düzenledi.

Ülkede yaşayan tüm kızları da bu baloya davet etti. Kendilerini beğenmiş üvey kız kardeşler bu haber ile mutluluktan havalara uçtular.

Nasıl giyinip, hangi mücevherleri takacaklarını düşünmeye başlamışlardı bile. Külkedisi üvey kardeşlerinin hazırlıklarını  büyük bir üzüntü ile izliyordu.

Çünkü üvey annesi ona evde kalıp temizlik yapmasını ve akşam yemeğini hazırlamasını söylemişti. Beklenen gün geldiğinde şık bir araba onları alıp saraya doğru yola çıktı. Külkedisi arkalarından hüzünlü gözlerle baktı.
 

Ağlayarak bulaşık ve çamaşırları yıkamaya kaldığı yerden devam etti. Tam bu sırada iyilik perisi ortaya çıkarak, ” Üzülme, seni baloya gönderebilirim, ancak gece yarısından önce eve dönmelisin” dedi.

Külkedisi iyilik perisinin bu şartını hiç düşünmeden kabul etti. Peri bunun üzerine, bal kabağını arabaya, birkaç fareyi de soylu atlar ve uşaklar haline getirdi.

Külkedisinin üzerindeki yırtık pırtık giysileri de tek dokunuşla çok güzel bir kıyafete dönüştürdü. Son olarak Külkedisi ‘ne bir çift camdan ayakkabı vererek, ”Haydi hemen baloya git ama söylediğimi sakın unutma! dedi.

Araba hiç vakit kaybetmeden saraya doğru yola çıktı. Külkedisi, balonun yapıldığı salondan içeri girmez güzelliği karşısında herkesi büyüledi.

Üvey kız kardeşleri bile onu tanıyamadılar. Prens görür görmez bu güzel kıza aşık oldu. Bütün gece sadece onunla dans etti.

Zaman, düşündüklerinden çok daha çabuk geçiyordu. Külkedisi bu arada perinin sözlerini unutmuştu.  Külkedisi, gece yarısını gösteren saatin seslerini duyar duymaz perinin sözlerini hatırladı.

Arabasına doğru koşarken ayakkabısının teki merdivenlerde ayağından çıktı. Fakat Külkedisi camdan ayakkabısını orda bırakarak hızla uzaklaştı.

Prens peşinden koştu ama yetişemedi. Külkedisinden geriye sadece ayakkabısının teki kalmıştı. Prens, birkaç gün sonra ayağı camdan pabuca uyacak genç kız ile evleneceğini ilan etti.

Ayakkabı ülkedeki genç kızlar tarafından denendi. Sıra üvey kız kardeşlerine geldiğinde kocaman ayaklarını ayakkabıya sokamadılar bile.

Tam bu sırada Prens, Külkedisini fark etti ve ayakkabıyı bir de onun denemesini istedi. Ayakkabı Külkedisinin ayağına tam olmuştu.

Bunun üzerine Külkedisi, ayakkabının diğer tekini de sakladığı yerden çıkartıp giydi. Prens aradığı eşi bulduğu için çok mutluydu.

Aşıklar birkaç gün sonra evlendi. Sarayda hep birlikte mutlu yaşadılar.



Okuma Ayarları


Arka Plan Rengi