Geeta genç bir kızmış. Büyükannesiyle birlikte ufak bir köyde yaşarmış. Geeta iki ineğe sahip bir sütçüymüş. Her gün ineklerini sağar, süt güğümünü başının üstünde yakındaki kente götürürmüş. Bütün gün süt sattıktan sonra akşam eve dönermiş. Geeta ineklerine iyi bakarmış.
Onları iyi besler ve temiz tutarmış. Büyükannesi Geeta’yı çok severmiş ama Geeta çok hayal kurarmış. Giderek daha zengin olmayı hayal edermiş. Bu hayalleri Geeta’yı her zaman zor duruma sokarmış.- Geeta, inekler ahırdan dışarı çıkıyor, kaybolacaklar, niye onlara dikkat etmiyorsun? -Ya, afedersin büyükanne, hayal kuruyordum.
Hmm düşünüyordum. -Ah, senin ne düşündüğünü biliyorum. Hep zengin olmayı hayal ediyorsun. Daha çok çalışman gerekiyor. Sadece hayal etmek seni zengin yapmaz. Bu hayaller bir gün sana pahalıya patlar canım. Ama Geeta dinlemezmiş. Hayalleri hiç durmazmış. Bir gün süt satmak için evden çıkmak üzereyken büyükannesi onu mutfağa çağırmış:
-Dinle güzel kızım. Bugün süt saymak için pazara gitmek zorunda değilsin. -Neden büyükanne? -Yarın komşu köyde büyük bir düğün töreni yapılacak. Bu düğün vali hazretlerinin kızı için olacak. Çevre köylerin bütün beyefendileri ve hanımefendileri bu düğüne katılacaklar. Beni anlıyor musun?
-Düğün mü? Büyük bir olay olmalı. Bütün zengin insanlar orada olacak. İyi de büyükanne biz neden süt satmıyoruz? Vali kızıyor mu? -Hahaha, hayır benim güzel kızım. Vali kendi aşçısından tatlıların her çeşidini yapmasını istiyor. Kendisi benden hazırlıklar için büyük bir güğüm dolusu taze süt istedi kızım.
Pazarda bir günde ne kazanıyorsak onun iki katı para ödeyeceğine söz verdi. Kısa zamanda iyi para kazanmak ve komşu köylerden saygı görmek için iyi bir fırsat bu düğün. -İki katı para mı? Büyükanne yarınki düğüne gidebilir miyim lütfen? O tatlıların bizim sattığımız sütle yapıldığını herkesin bilmesini sağlayacağım. Valinin karısı beni misafirleriyle de tanıştırır.
Ah en güzel giysilerimi giyerim ve gururla yürürüm. Biz çok çalışıyoruz, bize saygı duymaları şart. Herkes benim adımı öğrenecek. -Ah boş yere hayaller kurma artık. Sütümüz henüz köye varmadı bile. Aşçı sütü koklamadı bile. Ama sen daha şimdiden tatlıların ne kadar çok beğenileceğini hayal ediyorsun ha.
Ne yapacağım ben bu kızla? -Af edersin büyükanne, sütü köye götüreyim hemen. -Hadi al şunu, unutma tek bir damla süt bile ziyan olmamalı. Bugün sağdığımız bütün süt bu kadar.
Ve sakın gereksiz molalar vereyim deme. Ben valiye bir söz verdim. Eğer bu süt oraya zamanında varmazsa o zaman iki katı parayı unut. Ayrıca düğüne de katılamayız. Sözümüzü tutamadıktan sonra valinin yüzüne nasıl bakarız? -Merak etme büyükanne, ben hem bu güğüme hem de süte dikkat ederim. Görürsün en kısa sürede validen daha zengin oluruz. Vali sadece bizden süt alacak artık. -Ah unutma Geeta.
-Biliyorum, biliyorum. Boş yere hayaller kurma. Hoşça kal. -Dikkatli ol. Köy yolu ufak taşlarla doluymuş. Geeta çiçeklerin ve meyvelerin kokularını çok severmiş ama yürümekten nefret edermiş. -Hmm bu yol ne kadar da güzel. Ah ama bu küçük taşlar ayaklarımı acıtıyor. Önemli değil, yakında şehirde büyük bir ev yaptıracağım. O zaman bu kadar yürümeme gerek kalmayacak, zengin olacağım.
Zengin insanlar yürümezler. Geeta en sevdiği şarkıyı mırıldanarak yürümeye devam etmiş: -Bu güğüm çok ağır. Önemli değil. Kendime bir kağnı alırım. O zaman bütün ağır şeyleri kağnıda taşırım, bende dinlenirim. Zengin insanlar öyle yapar. Geeta yürümeye devam etmiş. Köye giderek yaklaşıyormuş.
-Zengin olmama birkaç kilometre kaldı. Ama bugün alacağım fazladan parayı nasıl kullanacağım? Acaba inek mi alsam? Hayır, o zaman süt sağmam ve sağdığım sütü satmak için pazara taşımam gerekir.
Çok iş çıkar. Tavuk alabilirim, evet. O fazladan parayla bir sürü tavuk alırım. O kadar tavuğa nerede bakacağım? Ufak bir kümes yapmam gerekir, o işi yalnız nasıl yaparım? Hmm, yarın düğünde validen yardım isterim o kümesi yapmak için.
Nede olsa karısı benim ineklerimin sütünü kullanacak, herhalde bir sürü hizmetçisi vardır. Bütün tavuklarıma o kümeste bakarım, tavuklar bir sürü yumurta yumurtlar, o yumurtalardan civciv çıkar ve daha çok tavuğum olur. Onları da daha yüksek fiyata satarım.
O tavuklardan bir sürü para kazanırım. O parayla bir kağnı alırım. Bütün yumurtaları, tavukları ve sütü o arabaya yüklerim. Pazara götürür satarım. Bir sürü para kazanırım. Uşaklarım ve hizmetçilerim olur. O zaman önemli bir lady olurum. Valinin karısından bile önemli olurum.
O zaman bir sürü zengin erkek benimle evlenmek ister ama hayır derim. Geeta erkeklere hayır deme hayali kurarken başını fazla sallamış. Kafasının üstündeki süt güğümü büyük bir gürültüyle yere düşmüş, güğüm kırılmış ve bütün süt yere dökülmüş. Geeta oturup ağlamış.
Bütün hayalleri, tavukları, yumurtaları, kağnı arabaları artık bu süte benziyormuş. Ziyan olmuşlar. -Hayır, artık köye dönemem. Satacak sütüm yok. Yarın düğüne de gidemem. Büyükanneme ne söyleyeceğim? Geeta artık tek bir ses duyabiliyormuş. Büyükannesinin sesi: -Boş yere hayaller kurma…